CYBERPUNK EDGERUNNERS İNCELEME

Cyberpunk Edgerunners animesinin ilk beş bölümünü keyifle izledim fakat sonraki beş bölüm için aynı duyguları hissedemedim. Eğer hikâye başında olduğu gibi küçük ama kendi içerisinde tutarlı bir öyküyü anlatmaya devam ettiği izlenimini verseydi büyük ihtimalle çok daha farklı bir inceleme yazısı yazacaktım. Aşağıda bolca içerik vereceğim bu yüzden seriyi bitirmeden yazıyı okumamanızı öneririm.
İlk bölümde kahramanımız vücuduna fazla implant takıldığı için kontrolünü kaybeden bir suçlunun anısını deneyimliyor. Burada ilerde olacak olayları anlatmak için erken işaret verildiğini düşünüyorum. David yaşadığı daireden dışarı çıkar çıkmaz Night City’nin distopik ağırlığını tamamen üzerimizde hissediyoruz. Etraf sanal gözlük kullanan ya da kimyasallarla kafayı bulan evsizlerle dolu, birkaç saniyeliğine arka planda değişen görüntülerle serimizin adını aldığı tema başarılı bir şekilde anlatılıyor. Yola yansıtılan trafik ışıkları, uzaya yollanan bir roket, birine yardım için yola koyulmuş hava ambulansı vs. Dakikalar içerisinde insan hayatının bu evrendeki değersizliğinin kayıtsızca anlatılması daha vurucu bir etkiye sahip oluyor.
Parasızlıktan ötürü korsan yazılım kullanıldığı ortaya çıkan David, arkadaşlarının ekipmanlarına zarar veriyor ve okul müdürü ile annesi arasında geçen diyaloğu çaresizlik içerisinde dinliyor. Arabayla eve dönerlerken silahlı bir çatışmanın ortasında kalıp kaza yapmalarının ardından annesi yoğun bakıma alınıyor, David ise kira ödenmediği için oturdukları daireye kaçak giriyor. Tüm bu olaylar yavaş yavaş annesinin eve bıraktığı Sandevistan isimli orduya ait özel üretim bir implant takmasına temel atıyor. Kanunsuz arkadaşları ile yolu kesişiyor, bir suç çetesinin kaçınılmaz bir şekilde parçası oluyor.
Arasaka isimli şirketteki Tanaka isimli bir yetkili David’in Sandevistan’ın yan etkilerine maruz kalmadan kullanırken hırsızlık yaptığından haberdar oluyor. Tanaka, okul müdürü aracılığı ile David’e ulaşmaya çalışıyor. Niyeti Arasaka’ya ait deneysel bir silahın David üzerinde ne etkiye sahip olacağını görmek fakat kahramanımız detaylarını bilmediği bu teklifi reddediyor.
Senaryomuzda dikkat çekici nokta, hikâyenin başından sonuna kadar David’in hayatına dair seçimleri yapma şansının yokmuş gibi gösterilmesi. Kendisini kaçınılmaz olarak bir çetenin içerisinde buluyor, kaçınılmaz olarak Arasaka ile karşı karşıya geliyor, kaçınılmaz olarak suça karışıyor… Animede Cyberpunk evrenini kahramanlarının alın yazılarına mahkûm edildiği fakat mücadeleden yılmadıkları bir yer olarak deneyimliyoruz. Özelllikle son bölümde David’in kendisini özel biri olarak görmesini gerçeklikten kaçış ya da bir bireysellik mücadelesi olarak görebiliriz. Fakat cyberpsycho olup berbat bir ölümle hayatını yitiren Maine’in sorun yaratan eski model kolunu kullanmaya devam edişi bana biraz manasız gelmedi değil.
Finaldeki Cyberpunk evreninde önemli bir yeri olan Adam Smasher ile olan mücadele temeli iyi atılmamış bir devrim mücadelesi gibi önümüze atılıyor, vücudunu sentetikle dolduran David ve onun yanında savaşan ekibi kaybediyor, sevgilisi Lucy, Ay’a yolculuk hayalini yalnız başına yaşamak zorunda kalıyor. Elbette her hikâye mutlu sonla bitecek değil ama bu dramatik sona fazla hızlı gittiğimizi düşünmeden edemiyorum. Yine de animeyi keyifle izlemiş olan arkadaşlarım benim takıldığım kısımları görmezden gelebilirler. Umarım ben de ilerde çıkacak olan Fallout dizisini beğenerek izlerim.
Cyberpunk Edgerunners evde otururken kafa dağıtmak için güzel bir tercih olabilir, oyunu daha evvel satın almışsanız belki de geri dönüş için güzel bir bahane olur. İyi seyirler diliyorum.

Osman Ülke

Mizah öyküleri yazmaya doğal bir yatkınlığım var, mevcut hikâyelerimi de seviyorum. Bir taraftan da serüven tadının ağır bastığı bilimkurgu, fantastik kurgu gibi romanlar yazmaya devam ediyorum. Yazdığım öykü ve romanlarda ilgi çekici konular bulmakta genellikle pek güçlük çekmem fakat bunları başarılı bir şekilde işlemek benim için işin zor kısmı oluyor. Elbette bedel ödemeden ortaya iyi bir ürün çıkmaz.